Başlık, siz sevgili okuyucularımıza biraz tuhaf gelebilir ama, genellikle yazılarımı, en çok hayret ettiğim, tefekkür ederek, fayda sağlamaya çalıştığım tecrübelerden seçmeye çalışıyorum..Birçok kişi nasihat dinlemeyi sevmiyor haklı olarak. Haklı oldukları nokta şu ki, şayet söylediklerini yaşamıyorsa nasihat eden, gerçekten çok sıkıcı oluyor dinleyen için, bu duruma aynen katılıyorum. Fakat, önyargıya bürünüp, gözü kulağı her türlü tecrübeye, ilme kapatıp, ben bilirim edası ile, sırf kendi yağı ile kavrulmaya çalışanlar bazen at gözlüğünü yapıştırıp kendilerini gerçekleştirmekten uzak kalabiliyorlar. Bu türlü çelişkileri çevremde gördükçe, yaşadıkça, geç de olsa tasavvuf talebesi olabilmem nasip olduğu için şükrediyorum..
Tasavvuf yolcusunun baktığı, daha doğrusu bakmaya çalıştığı açı hakikat penceresi olduğu için, hiçbir yerde, hiçbir düşüncede takılamaz. Çünkü yürüdüğü yol uygulama ağırlıklı olduğu için, ne ben bilirim der, ne de sen bilmezsin der..Yolculuk hali dediğimize göre sürekli hatalar yapılır, inişler çıkışlar olur ama, en ümit verici ferahlatıcı tarafı, kimseyi yargılamadan, hep öğrenmeye, ilerlemeye, anlamaya çabalayarak gider de gider..Tasavvuf ehli ile yaşamak, sohbet etmek çok zevklidir..Sen ben davası olmaz, iddia çekişme, takılma, yargılama, öfkelenme, kin, nefret olmaz.. Aslında hepsi olur, ama olmaması gerektiğini bilerek kendisini sigaya çeker yatışır ve etrafı yatıştırır..Çünkü ilim, irfan çok kabaca bunu gerektirir,inandırır, ispat eder.
Günümüz gençliği için gerçekten çok üzülüyorum..Gerçek bilgiyi nereden, nasıl alacaklarını çoğu zaman bilemiyorlar, medya ve teknoloji bombardımanı altındalar..Yanlış bilgileri, hem de güvenilir kaynakmış gibi, öyle usturuplu söz ve videolarla, espiri ile kişilere yutturup alıştırıyorlar, algıları bozuyorlar ki, dayanmak, şüpheye düşmemek gerçekten güç. Sürekli bir kafa karışıklığı oluyor insanda. Çünkü bazen kendimi yoklamak için bendeniz de gömülüyorum tlf, tv, v.s okumalara izlemelere..Sözde seçilmiş kaynaklar izlesem dahi, beceremiyorum gerçek doğrularda sabit kalem kalabilmeyi ve kafa karışıklığı yaşayabiliyorum. Hakikat yolundan sapmak çok kolay, hele de iyice ilmi kaynaklar ışığında kök salmamış kişiler için..Daha sonra kendinizi azgın bir fırtınadan çıkarır gibi kenara çekmeye çalışıyorsunuz..Dalgalar alıp götürmek istiyorlar sizi, iradenizi, en güvendiğiniz kavramları, değerleri. En iyi bildiğinizi sandığınız konularda hataya düşmeniz pek olası.. Sanki bütün bildiklerimi unutmuş gibi oluyorum, şayet sağlam ilim kulpuna düzenli olarak tutunamazsam.. Kıymetli hakikat bilgilerini, kitaplarını, alim ve arif eğitimlerini aksatırsam okyanusta kaybolacak gibi oluyorum..Bir zamanlar ilim öğrenmenin nasihat dinlemenin, farkında değildim, çok büyük dalgalarla mücadele ettim ve pişmanlıklar, yaşadım, elhamdulillah, ki öğretmenim oldu zorluklar.Çünkü hayat öğretiyor. Halbuki bu işin kolay bir yolu varmış. Nerden girilir, nasıl çıkılır, ne durumda ne yapılır, akıl nasıl kullanılırsa akıllık olur v.b.g. hayata dair bir çok ihtiyaç bilgileri meğer yazıyormuş yüce kitabımız Kur’an’ı Kerimde ve aşkla anlatan açıklayan arifi billah hocalar varmış.
Anladım ki; tercih, talep kişinin kendisine ait oluyor. Mutlu yaşama ilmini ya hayattan sınavlarla öğrenecek, ya nasihatten öğrenip, sınavları kolay atlatacak etkilenmeden. Değerli dikkatlerinizi çekmek istedim.
Hepimize en huzurlu, hayırlı yol ve yöntemle farkındalık sahibi olmayı nasip etsin Allahımız.
Saygılarımla,
Yasemin BAŞÖZ
© 2020 Kent Havadis Gazetesi Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır