Kent Havadis

Kent Havadis

  • Köşe Yazıları
[x] Kapat
Reklam Resmidir
Reklam Resmidir
  • Anasayfa
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Galeri
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
  • Firma Rehberi
  • Firmalar
  • Kent Havadis
  • Anasayfa
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Eğitim
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Galeri
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
  • Firma Rehberi
  • Firmalar
Reklam Resmidir
ANASAYFA KÖŞE YAZARLARI HİDAYET ÜZERE OLMAK
HİDAYET ÜZERE OLMAK

Dr. Abdulcabbar Boran

HİDAYET ÜZERE OLMAK

148
08.07.2016 19:34:29

Hidayet insan ruhunun dünya hayatında Allah’a ulaşmasıdır. Allah bütün insanları ruh, nefs ve fizik üçlüsüyle serbest iradeli bir varlık olarak yaratmıştır. Ruh Allah’a ait bir emanet olarak dünya hayatında bize üfürülmüştür. Ölmeden evvel ruh emanetini serbest iradeyi kullanarak Allah’a ulaştırmak herkesin üzerine farzdır.

Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz bir hadîsinde: “Emanete riayet etmeyenin îmânı yoktur, ahde vefa etmeyenin dîni yoktur.” buyuruyor. Ruh ezelde Allah’a dünya hayatında Allah’a ulaşacağına dair misak (söz) vermiştir. Allah’a ulaşmayı dilemeyen, yani emanete riayet etmeyenin îmânı yoktur. Îmânsız amelin kimseye faydası yoktur.

5/MAİDE-105:  Ey âmenû olanlar! Nefsleriniz, üzerinizedir (bir borçtur, nefsinizin sorumluluğu üzerinizedir). Siz hidayette iseniz, dalâletteki bir kimse size bir zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman yapmış olduğunuz şeyleri, size haber verecektir.

Mâide Suresinin bu 105. âyeti açıkça dalâlette olan, Allah’a ulaşmayı dilemeyenin hidayet üzere olan Allah’a ulaşmayı dilemeyenlere hiçbir zarar vermeyeceğini bildiriyor.

Sahâbe Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin haline baktıkça onlara acır; şer ve hayrı ayırd etmeyen bu kimseleri gördükçe üzülür, Allah’a ulaşmayı dilemeleri için devamlı olarak onlara hidayeti tebliğ ederlerdi, hidayete girmelerini isterlerdi.

Sahâbenin hepsi başlangıçta cahiliye âdetleri üzere dalâlet hayatını yaşarken, Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimizin tebliğine uyarak Zumer -17’ye göre hepsi dünya hayatında Allah’a ulaşmayı dilediler ve kendilerini şeytana kul olmaktan kurtardılar.

39/ZUMER-17:  Onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!

Allahû Tealâ mü’minlere, sahâbeye “Siz kendinize bakın, kendi nefsinizi tezkiye ederek ruhunuzu Allah’a ulaştırırsanız, Sizler hidayet üzere olursanız, dalâlette olanlar size zarar vermez” buyuruyor.

Günümüzde ne yazık ki hidayet unutulmuştur. Herkes Allah’a ulaşmayı dilemeden sadece vasıta emirlerden ibaret olan İslâm’ın 5 şartıyla kurtuluşa ulaşacağını zannediyor.

14 asır evvel Peygamber (S.A.V) Efendimiz bugünleri hadîsinde şöyle belirtmiş: “Bir zamanlar sadece Kur’ân-ı Kerim’in resmi ve İslâm’ın ismi kalacak, insanlar İslâmî isimlerle adlandırılmalarına rağmen İslâm’dan en uzak kişiler olacaklar. Mescidleri dışarıdan ma’mur ve içinde hidayetten eser olmayacak, o gün yaşayan âlimler gök kubenin altında yaşayan insanların en şerlileri, fitne onlardan çıkmış tekrar onlara dönecektir.” buyuruyor.

İşte insanların % 90’ından fazlasının hidayeti unuttuğu günümüzde dünya hayatında ruhen Allah’a ulaşmayı, hidayeti dilemeden kimsenin kurtuluşu mümkün değildir. Serbest iradesiyle kim kalben Allah’a ulaşmayı dilerse Allahû Tealâ mutlaka onu kendisine ulaştırır.

Her devirde hidayetçiler vardır. Devamlı olarak hidayeti tebliğ ederler. Hidayet dîni yaşamanın omurgasıdır, olmazsa olmaz şartıdır. Bütün insanlar dünya hayatına hidayeti yaşamak üzere gelirler.

2/BAKARA-38:  Biz dedik ki: “Hepiniz oradan (aşağıya) inin. Benden size mutlaka hidayet gelecektir. O zaman kim hidayetime tâbî olursa, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.”

 20/TAHA-123: (Allahû Tealâ şöyle) dedi: “İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetçime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz.”

Hepinizin hidayete ulaşmanız dileğiyle, Allah razı olsun.

 

 Dr. Abdulcabbar BORAN

 

 

BİR CEVAP YAZIN

Bu habere yorum yazmak ister misiniz ? Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARIN DİĞER YAZILARI

25.04.2022 STRES NEDİR? 

27.01.2022 HAK MÜ’MİN KİMDİR?

28.10.2021 Nîmetin Kıymeti Bilinmezse…

02.08.2021 Hayır Allah’tan, Şer Bizim Nefsimizdendir

06.07.2021 AHİR ZAMANDA (HİDAYET ÇAĞINDA) GELECEĞİ MÜJDELENEN MEHDİ RESÛL’Ü AÇIKLAYAN KUR’ÂN ÂYETLERİ (2. Bölüm)

08.05.2021 AHİR ZAMANDA (HİDAYET ÇAĞINDA) GELECEĞİ MÜJDELENEN MEHDİ RESÛL’Ü AÇIKLAYAN KUR’ÂN ÂYETLERİ

12.02.2021 Dînde Zorlama Var mıdır? Yok mudur?

03.12.2020 TAKVA

28.09.2020 SEVGİ NEDİR?

29.06.2020 AHİRET VE DÜNYA SAADETİNE MANİ OLAN BİD’ATLER (3. Bölüm)

DİĞER YAZARLAR

Dr. Abdulcabbar Boran
<?php echo $user->display_name ?>
STRES NEDİR? 
Kadife Kırım Aygün
<?php echo $user->display_name ?>
Kovid 19 Gündemi!
Seyyah Gülay OZAN
<?php echo $user->display_name ?>
HERKESİN MUTLU OLMASI
  • Anket
  • İletişim
  • Arnavutköy
  • Çatalca
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Firmalar
  • Gaziosmanpaşa
  • Güncel
  • Kültür Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Sultangazi
  • Yaşam

© 2020 Kent Havadis Gazetesi Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır. Hosted: Sparfly Digital