Genellikle çevremdeki insanlar tarafından yaşanan sorunlara ışık tutmak, yol açmak, görmelerini sağlamak için yazarım..Daha da doğrusu kendimin içselleştirmeye çabaladığı, ve hakikat olduğunu öğrendiğim, araştırdığım gerçekleri pekiştirmeye çabalarken sesli olarak düşünür bir tür yayın yapmaya çalışırım…Öğrendiklerimizi paylaşalım herkes faydalansın, el ele doğru davranışları oluşturalım gelişelim geliştirelim çabası.
‘’Aklını kullanmayanın başına pislikli işkembeyi boşaltırız’’ diyor Kur’an da..Çok düşündürücü ve sorumluluk yükleyen harika bir ayet..Akıl kullanmak için ilim ve bilim lazım haliyle..Bilgi olmazsa neye göre düşüneceğiz, neyi baz alacağız düşünürken. Yoksa nefsimiz, veya yanlış düşünceli dost olmayan insanlar bizi alır götürür bambaşka yerlere…O zaman Allah’ın bak dediği yerden kendimize davranışlarımıza bakalım ki, hayatımızı ihya edebilelim. Sonsuz Rahmeti ihsanı bereketi üzerimize çekebilelim, lütuflara layık olalım..
Soralım kendimize ‘’Mutlu musun, elindeki nimetlerin farkında mısın, yeterince şükür ediyor musun.?’’ Diye.
Şükür nimeti arttırır, şikayet nimeti azaltır yok eder. Çünkü vefa olmazsa olmazımız. Bu dünyada mutlu olanlar, yani şükür ve rıza içerisinde olanlar, öbür dünyada da mutlu olacaklar, cennete gidecekler. Şayet mutluyum diyorsak, bu her halimizden belli olur. Samimi miyiz gözden geçirelim. Mutlu insan çevresine de mutluluk saçar, kendisiyle barışıktır. İnsanlarla ilişkileri iyidir. Başkalarını yargılamaz. Allah’a güveni özgüveni vardır, kolayca işkillenmez, kırılmaz sevdiklerinden gelen eleştirilerden dolayı. Daima kendisine güzel davranışlar katmak için kişisel gelişimine ilim irfan öğrenmeye öncelik tanır. Beraber yaşadığı eş, anne, baba, kardeş kim varsa hayatında güzel ve saygılı davranır. Sevdikleri ile istişare ile karar verir önemli konularda. Gerçek mutluluk öyle muhteşem bir duygudur ki; devamlı olamasa bile, arasıra tam hissettiğimiz kadarıyla..insan olduğumuzu hissettirir bize..
Herkesi kucaklamak, iyilik etmek istersiniz. Hiçbir kimse ile küslük kırgınlık içerisinde olamazsınız. Gönül almak, hep tevazu içerisinde kalmak istersiniz..Hep hakkınızı helal edersiniz..Senlik benlik davanız kalmamıştır..Üç günlük dünyanın farkına varmış, hoş sada bırakmak, hoş olmak istersiniz. Yaradılanı severim Yaradandan ötürü sözünü içinizde duyar hak verirsiniz..Şefkat ve merhametle dolar kalbiniz etrafa bakarken. Acaba nasıl iyilik etsem de mutlu etsem, Salih amel işlesem diye bir derdiniz, düşünceniz olur..
İşte bize gerçek mutluluğun anahtarını veren, Kuran’ın istediği haller tavırlar bunlar..Bunu biraz anlayınca kızacak, gücenecek, kin besleyecek kimse kalmamıştır.. Artık tek derdiniz size canınızı ve sonsuz nimetlerini lütfeden Allah’ın sevgisini kazanmak olmuştur..
Ne ilginçtir ki; siz böyle bir havaya, ruhsal duruma girdiğinizde hafiflersiniz, uçacak kadar şevinç mutluluk dolar içiniz. İyilik yapmak, ibadet etmek kolaylaşır. Karşıdan zor gibi gözükür anlamayana, ama öyle değil, çünkü iştiyakı kolaylığı veren Allah.
Ve bunların böyle olacağını, nasıl davranırsak bizimle beraber olacağını anlatmış. Ama biz zor yolu seçmişiz.. İnsanlarla didişmeyi, mücadeleyi, bencilliği, hakkı olana hakkı vermemeyi.. Biz bunun sonucunu yaşıyoruz, hastalıklarımızla, kederlerimizle.. İyi ki de bizi bırakmıyor Allah ki; hikmeti hakikati görelim diye sınavlar veriyor..
Hepimiz kalbimize bakalım. Eğer mutlu olmak istiyorsak mutlu edelim önce eşimizi ailemizi, çevremizdeki herkesi herşeyi..Onlar bizi idare etmesin, fedakarlık yapmasın..Biz onları taşıyalım, isteklerine öncelik verelim Allah için… Kat kat dönmez mi Rahmet bereket..Selam ve dularla…
Yasemin BAŞÖZ
© 2020 Kent Havadis Gazetesi Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır. Hosted: Sparfly Digital